Sürdürülebilirlik Yaklaşımımız

Sürdürülebilirlik, yönetim anlayışımızın en güçlü halkası. Tüm iş süreçlerimizde Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı gözeterek insana, topluma, çevreye fayda sunmak için çalışıyoruz.

20-51.png
Sürdürülebilirlik Politikası

Entegre hizmet anlayışı çerçevesinde yapılandırdığımız değer zincirimizin tüm aşamalarında sürdürülebilir büyüme ve kalkınmayı destekliyoruz. Bu kapsamda ortaya koyduğumuz Sürdürülebilirlik Politikası, grup şirketlerimizle birlikte faaliyet gösterdiğimiz her alanda bize kapsamlı bir yol haritası sunuyor.

Topluma ve doğaya olan sorumluluklarımızın bilinci ve temiz bir geleceğe olan sonsuz inancımızla; sosyal, ekonomik ve çevresel etkilerimizi etkin bir şekilde yönetmeyi hedefliyor, başta faaliyet gösterdiğimiz bölgeler ve sektörler olmak üzere tüm dünyada sürdürülebilir gelişimin desteklenmesine öncülük ediyoruz.

21-2.png
Sürdürülebilirlik Politikamız doğrultusunda;
  • Faaliyet gösterdiğimiz bölgelerdeki ilgili yerel ve uluslararası mevzuatlara uyum içinde hareket etmeyi,
  • Ulusal, bölgesel ve yerel kalkınmayı destekleyen faaliyetler gerçekleştirmeyi,
  • Entegre risk yönetimi anlayışını tüm iş süreçlerimizde uygulamayı, buna yönelik gerekli önlemleri almayı,
  • Çalışmalarımızı etik iş ilkelerine uygun ve kurumsal yönetişim prensipleri çerçevesinde yürütmeyi,
  • Faaliyetlerimizden kaynaklanan direkt etkileri en etkin şekilde yönetmeyi, bu doğrultuda biyoçeşitliliğin ve doğal kaynakların korunmasına yönelik ilgili önlemleri almayı,
  • Güvenli ve insana yakışır iş ortamını sağlamak anlayışıyla insan hakları, iş sağlığı ve güvenliğini önemseyen iş süreçleri ve politikalarıyla hareket etmeyi, tüm çalışanlarımıza bu anlayışı aktarmayı,
  • İ̇klim değişikliğinin getirdiği riskler ve fırsatları yakından izlemeyi, gerekli çalışmaları ve işbirliklerini yürütmeyi,
  • Döngüsel ekonomiyi, enerji ve kaynak verimliliğini destekleyen teknolojileri ve uygulamaları benimsemeyi,
  • Ar-Ge ve inovasyon anlayışıyla teknolojik gelişimi desteklemeyi ve öncü projeleri hayata geçirmeyi,
  • Üretim süreçlerimizde verimlilik ve bütünlüğü artıran dijitalleşme uygulamalarını hayata geçirmeyi,
  • Belirlediğimiz hedeflerle kesintisiz performans iyileştirme yaklaşımını esas almayı,
  • Etkileşimde olduğumuz yerel toplulukları destekleme anlayışı çerçevesinde yerel tedarikçilerimizin gelişimini önceliklendirmeyi,
  • Paydaşlarımızla etkin ve şeffaf iletişim kurmayı ve paydaş katılımını sağlamayı,
  • Sosyal sorumluluk projeleri aracılığıyla topluma katma değer sağlamaya devam etmeyi,
  • Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları kapsamında yarattığımız pozitif etkiyi sürekli artırmayı taahhüt ediyoruz.
Önceliklendirme Analizi

Sürdürülebilirlik yönetimimizin odak noktaları, faaliyetlerimizden doğan sosyal, ekonomik ve çevresel etkiler ile paydaş beklentileri doğrultusunda şekilleniyor. Bu odakların tespiti için çeşitli araştırmalar ve paydaş görüşlerinin analiziyle şekillenen kapsamlı bir önceliklendirme analizi süreci yürütüyoruz.

Önceliklendirme analizi sürecinde GRI Standartları, Sustainability Accounting Standards Board (SASB) Sektör Öncelikleri, Global Mega Risk Trendleri Araştırması sonuçları, uluslararası raporlama uygulama ve okuyucu değerlendirme araştırmaları, rakip uygulamaları ve sektörel kaynakları değerlendiriyoruz. Değerlendirme sonucunda grup şirketlerimizle birlikte sürdürülebilirlik portföyümüzde yer alması hedeflenen; sosyal, ekonomik ve çevresel etki alanlarından oluşan bir konu evreni belirliyoruz.

Oluşturduğumuz konu evreni özelinde hem merkez birimimiz hem de grup şirketlerimizde görev alan 300’den fazla çalışan ve 25 üst düzey yöneticimiz ile tarama çalışmaları yapıyoruz. Süreç içerisinde belirlenen konuları risk ve fırsat analizleri ile test ediyoruz. Çalışma içerisinde ayrıca BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları da değerlendiriliyor.

Ayrıca finans kuruluşları, müşteriler, tedarikçi ve iş ortakları, medya ve sivil toplum kuruluşları, üniversiteler de dahil olmak üzere dış paydaşlarımızı temsil eden 250’den fazla katılımcıdan görüş alıyoruz. Gerçekleştirdiğimiz şirket içi çalışmalar ve dış paydaş analizleri sonucunda sürdürülebilirlik önceliklerimizi ortaya koyuyoruz.

1. Derece Önemli Konular 2. Derece Önemli Konular
Ekonomik Performansı Yerel Satın Alma
Gelişmiş Teknoloji Kullanımı Çalışanların Performans Yönetimi
Müşteri Memnuniyeti Çalışan Bağlılığı
Etik Yerel İstihdam
Topluma Katkı (KSS)
Çalışan Memnuniyeti
Olumlu Sosyal Etki
Ar-Ge/Ür-Ge/İnovasyon
Kurumsal Yönetim
Pazar Konumu
Dolaylı Ekonomik Etkiler
Tedarik Etkileri
Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele
Rekabete Aykırı Davranışlar
Vergi
Risk Yönetimi
Malzemeler
Enerji Yönetimi
Biyoçeşitlilik
Yenilenebilir Enerji
Su ve Atık Sular
22-1.png
Paydaş İlişkileri

Günümüzde şirketlerin yönetim kalitesini gösteren en önemli göstergelerden birinin katılımcı bir yönetim anlayışı ortaya koyabilme becerisi olduğuna inanıyoruz. Bu bakışla, tüm iç ve dış paydaşlarımızla şeffaflığa, hesap verebilirliğe, kalıcı ve karşılıklı güvene dayalı bir iletişim kuruyoruz.

Grup şirketlerimiz de dahil olmak üzere tüm çalışanlarımızın yönetime katılmalarını kolaylaştırıyor, karşılıklı bilgi paylaşımını artıracak iletişim kanalları oluşturuyoruz. Bu kapsamda niteliğine göre sürekli, periyodik ya da anlık olarak birçok iletişim kanalı üzerinden çalışanlarımızla iletişime geçiyoruz. İletişim ihtiyaçlarına göre kullanılan kanallar iştirake göre de farklılıklar gösterebiliyor. Bu iletişim kanalları arasında; entegre kurumsal intranet, iç anket çalışmaları, e-posta ve e-bültenler, kurumsal TV, poster ve afişler, itibar ve memnuniyet araştırmaları, eğitim uygulamaları, performans yönetim sistemi, mülakat ve görüşmeler, çalışma grubu ve komiteler, şikâyet ve öneri sistemleri yaygın olarak kullanılıyor. Başta şikâyet ve öneri sistemleri olmak üzere, birçok iletişim kanalına faaliyet sahalarında görev alan müteahhit firma çalışanlarının da erişimi bulunuyor.

Tüm çalışanlarımızda olduğu gibi, dış paydaşlarımızla da katılımcı, zamanında, şeffaf ve çift yönlü bir iletişim ortamını oluşturmak adına çeşitli kanallar kullanıyoruz. Takip ettiğimiz yönetim sistemlerinin birçoğu paydaş iletişim sistematiğiyle şekillendiriliyor. Tüm paydaşlarımızla iletişimimizin güçlendirilmesini hedefliyoruz. Bununla birlikte müşterilerimiz, hissedar ve yatırımcılarımız, kamu kuruluşları ve yerel yönetimler, sendikalar, tedarikçi ve müteahhit firmalar, meslek kuruluşları ve sivil toplum örgütleri, finans kuruluşları, eğitim kurumları, medya kuruluşları ve yerel halk sıklıkla iletişim kurduğumuz paydaşlarımız arasında yer alıyor. Paydaşlarımızla iletişimimizde kurumsal internet sitesi, iletişim formları, sosyal medya, e-posta haberleşmeleri, faaliyet raporları, sürdürülebilirlik raporu, basın bültenleri ve toplantıları, duyurular, karşılıklı görüşmeler, sosyal projeler ve sponsorluklar, dış eğitimler, toplantı ve sunumlar, kurumsal filmler, araştırma ve anketler gibi araçları sistematik biçimde kullanıyoruz.

Merkezi olarak gerçekleştirdiğimiz itibar araştırması, başta müşterilerimiz olmak üzere, yerel ve ulusal medya, mesleki kuruluşlar, sivil toplum örgütleri, finansal kuruluşlar ve kamu kurumları gibi paydaşlarımızın bizimle olan ilişkilerinden memnuniyet düzeyini ölçüp değerlendirmekte kullandığımız temel bir araç niteliğinde.

Etik ihbar kanalları, öneri ve şikâyet sistemleri de çalışanlarımızın yanı sıra müteahhitler tedarikçiler ve yerel halkın erişimine açık olarak kullanıma sunuluyor. Bu kanallar üzerinden iletilen şikâyet ve önerileri dikkatle ele alıyor ve sonuçlandırıyoruz. Petkim ise ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistem Standardını, Entegre Yönetim Sistemi’ne dahil ederek bu kanalların kapsamlı olarak yönetilmesini sağlıyor.

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları

Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA), gelişmiş ve gelişmekte olan tüm ülkelerce küresel bir bütünlük içinde acil eylem çağrısında bulunan 17 amacı içeriyor. Birbiriyle yakından ilişkili olan bu amaçlar, tüm dünyanın karşı karşıya kaldığı ana sorunların çözümünü hedefliyor.

SKA’lar yoksulluğun sona erdirilmesi, okyanus ve ormanların korunması, iklim değişikliğiyle mücadele ederken; eşitsizliğin azaltılması ve ekonomik büyümenin teşvik edilmesi gibi çevresel, sosyal ve ekonomik alanlarda da hepimize yol gösteriyor.

SOCAR Türkiye olarak biz de SKA’ları uygulamanın sadece hükümetlerin değil hepimizin sorumluluğu olduğuna inanıyoruz. Bu kapsamda SKA’ların şirketler, sivil toplum kuruluşları ve tüm insanlık tarafından toplu bir eylem odağı olarak kavranması ve uygulanması gerektiğini savunuyoruz.

Değer zincirimizin her aşamasında SKA’ları destekliyor; sosyal, çevresel ve ekonomik etki alanımızı daima genişleterek çalışmalarımızı yürütmeye odaklanıyoruz. Paydaşlarımızla yaptığımız diyaloglar, ulusal ve uluslararası sektör birliklerinin belirlediği küresel standartlar doğrultusunda toplamda 8 Sürdürülebilir Kalkınma Amacı’na hizmet ediyoruz:

Amaç 5 : Toplumsal Cinsiyet Eşitliği
Amaç 6 : Temiz Su ve Sanitasyon
Amaç 7 : Erişilebilir ve Temiz Enerji
Amaç 8 : İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme
Amaç 9 : Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı
Amaç 12 : Sorumlu Üretim ve Tüketim
Amaç 13 : İklim Eylemi
Amaç 17 : Amaçlar için Ortaklıklar
27-1.png
İş birlikleri

SOCAR Türkiye olarak ülke ekonomisine sağladığımız katkıların yanında toplum için de artı değer yaratan sosyal sorumluluk projeleri yürütüyoruz. İhtiyaçlar doğrultusunda üniversiteler, kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimlerle iş birliği yaparak toplumsal projelerde görev alıyoruz. Bu sayede hem toplumda fark yaratan faydalı çözümler sunuyor hem de çalışanlarımızın sürdürülebilirlik ve birlikte üretme bilinciyle, potansiyellerini besleyen farkındalık artırıcı aksiyonlar ve iç iletişim çalışmalarında yer almalarını sağlıyoruz. İş birlikleri ile faaliyet gösterdiğimiz bölgeler başta olmak üzere ülke genelinde sosyal ve ekonomik hayatın sürdürülebilirliğine katkıda bulunmayı amaçlıyoruz.

Üniversitelerimizdeki bilim gücünün sanayiye aktarılmasından yanayız. Ar-Ge ve İnovasyon Merkezimiz, benimsediği açık inovasyon modeli ile güçlü üniversite-sanayi iş birlikleri oluşturmak için çalışıyor. Bu kapsamda hem merkez birim hem de grup şirketlerimizle yürüttüğümüz çalışmalarda, enerji sektörünün yanında verimlilik artırıcı, maliyet ve rekabet avantajı geliştirecek teknolojilere odaklanıyoruz. Enerji odaklı ve dolayısıyla yoğun emisyona sebep olan iş kollarımızdan ötürü, karbon ayak izimizi azaltacak teknolojilere maksimum seviyede önem veriyoruz. Bu amaçla, uluslararası arenada yenilenebilir enerjinin kullanılmasıyla petrokimyasal hammadde üretimi konusunda projeler planlıyor ve bu konuda iş birlikleri geliştiriyoruz.

Üniversite-sanayi iş birliklerimiz kapsamında İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) ile yürüttüğümüz “Karbondioksitten DME Sentezi İçin Katalizör Geliştirilmesi Projesi” ile Petkim’in üretim fabrikalarında atmosfere salınan karbondioksitin değerli bir ürün olan dimetil etere (DME) dönüştürülmesine yönelik katalizör ve proses geliştirilmesi için çalışıyoruz.

Ar-Ge ve İnovasyon Merkezimiz ve ODTÜ iş birliği ile başlatılan “Atık Poliolefinlerden Rafineri ve Petrokimya Girdisine Uygun Hammadde Geliştirilmesi Projesi” ile de; plastik atıkların kimyasal geri dönüşümünde, petrokimya girdisine uygun hammadde sentezine yönelik olarak yüksek seçiciliğe sahip daha verimli bir katalizör ve proses geliştirmeyi hedefliyoruz. Katalizör eşliğinde daha ılımlı koşullarda atık poliolefinlerin yüksek katma değerli ürünlere dönüşmesi sağlanıyor. Bu ise plastik kirliliğinin olumsuz etkilerini azaltmak ve döngüsel, sürdürülebilir bir ekonomi geliştirmek açısından büyük önem arz ediyor.

2021 yılında Gebze Teknik Üniversitesi Teknopark’ında kurduğumuz SOCAR Ar-Ge Gebze Proses Sistemleri Merkezi ile; sürdürülebilirlik, enerji geçişi, atık yönetimi ve dijital transformasyon gibi proses geliştirme faaliyet alanlarında yerleşik start-up’lar ve üniversite ile iş birliği içinde ticarileşmeye yönelik proje çalışmaları yürütüyoruz. Bu sayede SOCAR Ar-Ge’nin tecrübesini üniversite ve start-up’lara aktarıyor, yerli ticari ürünlerin geliştirilmesini sağlayarak hem ekonomiye katma değer kazandırıyoruz hem de sürdürülebilir teknolojilerin hayata geçişinde katalizör olma fırsatı yakalıyoruz.

25-1.png
Sorumlu Birim

Kurumlar için sürdürülebilirlik faaliyetleri üst düzey yönetimden başlayan bir sorumluluk paylaşımını gerektiriyor. SOCAR Türkiye’de iş yapış kültürümüzün bir parçası olarak sürdürülebilirlik yönetimini geliştirmeye önem veriyoruz. Bu kapsamda Yönetim Kurulu adına grubumuzun sürdürülebilirlik ve kurumsal sosyal sorumluluk alanına dair stratejilerinin belirlenmesi, uygulanması, gerçekleşmesi ve performansının takip edilmesi için Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Komitesi’ni kurduk.

SOCAR Türkiye’de Birleşmiş Milletler'in 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacı’na ulaşması için sorumluluklarımızın bilincinde; tüm faaliyetlerimizin çevresel, sosyal ve ekonomik etkilerini takip ediyor ve tüm paydaşlarımızla şeffaflık ilkesine dayalı etkin bir iletişim anlayışını benimsiyoruz. Faaliyet bölgelerimizdeki Çevresel, Sosyal ve Yönetişimsel (ÇSY) riskleri anlamak, bu risklerin nasıl yönetileceğini ölçümlemek ve geliştirilecek noktaları belirlemek için tarafsız denetleyici firmalarla periyodik olarak ÇSY değerlendirmeleri gerçekleştiriyoruz. Değerlendirme sonucunda edinilen çıktılarla sürekli iyileştirme çalışmaları yürütüyoruz. Bu çalışmaların gidişatı ve gerçekleşmelerinin yanı sıra yerel ve küresel gelişmeler, yasal düzenlemeler Sürdürülebilirlik Komitesi’nce takip ediliyor. Komitemiz, SOCAR Türkiye’nin en yüksek kurumsal yönetim standartlarına sahip olmasını sağlayacak girişimler ve kurumsal yönetimin gelişimi için öneri ve tavsiyelerde bulunuyor.

Komitemizin Yapısı

SOCAR Türkiye icra komitemize bağlı olarak faaliyet gösteren Sürdürülebilirlik Komitemizin başkanlığını SOCAR Türkiye CEO’muz, eş başkanlığını ise CEO’muza doğrudan bağlı olarak görev yapan Strateji Başkanı ile İletişim ve Kamu İlişkileri Başkanımız yürütüyor. Sürdürülebilirlik Komitesi'nin kapsadığı alanlar aynı zamanda SOCAR Türkiye Yönetim Kurulumuza bağlı olarak faaliyet gösteren Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Komitesi tarafından izlenip yönetiliyor.

Diğer taraftan kurumsal değerlerimiz odağında politikalar geliştirmeye odaklanıyoruz. Bu politikalarımız arasında en kapsamlı olanlar SOCAR Türkiye Etik Kuralları ile Yolsuzlukla Mücadele ve Ticaret Yaptırımları Politikası ve SOCAR Türkiye İş Sağlığı, Güvenliği ve Çevre Politikası. Tüm iş birimlerimizde yürürlükte olan bu politikalar, hayata geçirilen herhangi bir faaliyette mutlaka gözetiliyor. Tüm grup şirketlerimiz, kendi faaliyet kollarında sürdürülebilirlik konularının yönetiminde uluslararası geçerliliği olan yönetim sistem standartları kullanıyor. Ayrıca grup şirketlerimizi kapsayacak şekilde uygulanan ‘SOCAR Aims for Efficiency’ (SAFE) İSG-Ç Yönetim Sistemi, ofislerden yüksek tehlikeli faaliyet sahalarına kadar her alanda sağlıklı, güvenli ve çevreye duyarlı bir çalışma ortamı yaratıyor.

SOCAR Türkiye olarak faaliyet ve ürünlerimizle, yarattığımız istihdam ve ekonomik değerlerin yanı sıra sosyal alanda gerçekleştirdiğimiz kurumsal sorumluluk projeleri, bağış ve sponsorluk çalışmalarımızla da yerel ve ulusal çapta toplumsal kalkınmaya destek vermeyi benimsiyoruz. Bu yönde ortaya koyduğumuz yaklaşımız çevre, spor, eğitim ve kültür-sanat alanlarında gelişimin desteklenmesini kapsıyor.

Sürdürülebilirlik, ‘tüm değer zincirimizde; her seviyede tecrübeli, bilgili ve işine bağlı insan kaynağıyla verimli ve sürdürülebilir bir şekilde işletmek ve geliştirmek’ misyonuyla birlikte yönetim anlayışımızın ayrılmaz bir parçasını oluşturuyor.

Bizimle İletişime Geçin

Merak ettiğiniz tüm sorular için uzman ekibimizle iletişime geçin.

Bizi Takip Edin

Hakkımızdaki en son gelişmeleri görmek için sosyal medyada bizi takip edin.